Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Eki 2011

GÜZELLİK SALONU-- mario bellatin

        Belli bir hastalıktan dolayı ölmekte olan hastaları son dönemlerinde ağırlamak  için  ‘’ölüm evi’’ne  dönüştürülmüş bir güzellik salonunda geçiyor öykümüz. Baş karakterimiz güzellik salonunu birlikte işlettikleri  iki arkadaşını yıllar önce kaybetmiş, erkek kıyafetleri giymekten hoşlanan biri. Karakterimizin bazı kuralları var hastaları bu eve alırken: sadece erkekler girebiliyor, hastalığın ilerlemiş devrelerinde gelinebiliyor, ilaç ve benzeri tıbbi materyaller yasak. Evin amacı insanlara umut vermenin tersine; ölüme hazırlıyor.
       Kitap Camus’un Veba’sına ve Kafka’nın Dönüşüm’üne benziyor. İnsanın adeta içini karartan,  umuttan eser olmayan bir üslup kullanılıyor. Dönüşüm’ü okurken hissedilen mide bulandırıcı, kasvetengiz hava burada da görülüyor. Bu yönüyle mutlu sonlara alışkın olanlarımız hayal kırıklığı yaşayacaklar. Kitapta zaman mevzu bahis değil. Yazarımız, zaten var olan bir durumu bize birinci ağızdan tasvir ediyor aslında. Yani zamansal bir ilerleme söz konusu değil.
           Ben kitapta konudan, olaydan çok üsluba önem veren biri olarak kitabı gayet başarılı buldum. Zaten kitap son 25 yılda İspanyolcada yazılmış en iyi 100 kitap arasında 19. Sırada yer alıyor. Sadece 50 sayfadan oluşan bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder